MASLOW: “Kendini Gerçekleştirme”

Amerikalı akademisyen ve psikolog Abraham Harold Maslow tarafından ortaya atılan İhtiyaçlar Hiyerarşisine göre bir insanın en temel ihtiyaçlarını gidermeden üst basamaklarda bulunan diğer ihtiyaçlarını karşılaması mümkün değildir.

Maslow Piramidi’ne göre en öncelikli ihtiyaç statüsü “fizyolojik ve biyolojik” ihtiyaçlardır. Yani açlık, susuzluk, uyku gibi yaşamı sürdürmek için gerekli olan temel ihtiyaçlarımız… Ardından güvenlik ihtiyacı gelir. Bir kişi ancak kendisini güvende hissedebilirse “aidiyet ve sevgi” ihtiyacına yönelebilir ve onu doyurduktan sonra “saygı görme” ihtiyacı aşamasına geçebilir. Piramidin en üstünde ise “kendini gerçekleştirme” ihtiyacı yer alır.

Maslow 5 aşamalı İhtiyaçlar Piramidi

“Kendini gerçekleştirme”, kişiden kişiye hayattan ne istediğine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Önemli olan, kişinin yaşadığı hayata bir anlam bulmaya yaklaşmasıdır. Bu bağlamda, “kendini gerçekleştirme” dediğimiz kavram kimisi için sanatta bir eser ortaya koyabilmek kimisi içinse kurumsal bir hayatta başarı elde etmek olabilir. Belirtmemiz gereken “kendini gerçekleştirme” nin kişinin kendi potansiyelini tamamlama arzusu ile ilintili olduğudur. Aynı zamanda bir insanın kişilik düzeyi ve mutluluk seviyesi ile ihtiyaçlar hiyerarşisinin ne kadarını tamamladığı arasındaki ilişkinin yadsınamaz olduğu gerçeğidir.

Maslow’un beş aşamalı piramidi 1970’lerde bilişsel ve estetik ihtiyaçlar, sonrasında da üstünlük ihtiyacını içine alacak şekilde sekiz aşamaya çıkmıştır. “Bilişsel ihtiyaç”, bilme, anlamlandırma, özfarkındalık kavramlarını içerirken; “Estetik ihtiyaç” güzellik, denge ve form kavramlarını içermektedir. Piramidin en üst basamağında yer alan “Üstünlük ihtiyacı” ise bireyin özbenliğinin ötesindeki değerlerle ilintilidir.

Genel olarak piramidi değerlendirdiğimizde insanın amacının “kendini gerçekleştirmek” olduğunu ve alt basamaktaki güdülerin ise amaca götürecek araçlar olduğunu söyleyebiliriz. Ancak geldiğimiz noktada, bireylerin toplum tarafından belirlenen ve kıstas olarak “güç ve para”nın kriter alındığı “statü” doğrultusunda, amaç-araç ilişkisine yabancılaştığını gözlemlemekteyiz.

Hayat felsefemiz var mı? Biliyor muyuz? Neyi, ne için yapıyoruz? İlişki kurabiliyor muyuz?Yaşam çizgimize bir anlam yükleyebildik mi? Ya da yüklemeyi istedik mi?

Sevgiyle.

Diğer yazılar için: https://kafaseslericom.wordpress.com/author/idilguneysimsek/