Normalleşme Süreci ve Risk Faktörleri


Covid-19 vakasının halen devam ettiği ve ama normalleşme sürecine geçtiğimiz bir dönemdeyiz son bir aydır. Normalleşme süreci ve risk faktörleri ne durumda biliyor muyuz?

korona covid 19 normalleşme açık alan doğa

Korona virüsü ilk duyduğumuzdan beri bir kış ve ilkbahar mevsimi geçti. Şimdiyse yaz mevsiminin ikinci ayındayız.Türkiye’de yaklaşık bir mevsim kadar evlerimizde kaldıktan sonra tatil psikolojisinin de etkisiyle yeni normalin kucağına attık kendimizi.

Avm’ler, kafe-restoranlar açıldı, turizm faaliyetleri başladı. Ekonominin sürekliliği adına atılan ticari faaliyetlerin içerisinde en sevindirici olanı ise kültür sanat etkinliklerinin de artık başlamış olması. Madem kaldığımız yerden devam ediyoruz artık; o zaman özellikle fiziksel mesafe kurallarına göre düzenlenmiş “açık hava”konserleri, tiyatro ve sinema etkinliklerinin iyileştirici olacağına inanıyorum.


Yine de tedbiri elden bırakmamak gerek diyerek geçen gün okuduğum bir haberi sizinle paylaşmak istiyorum.

Amerika’da Teksas Tıp Derneği üyesi hekimleri, koronavirüsün hangi faaliyetlerle ne ölçüde bulaşma riski yarattığına dair bir çalışma gerçekleştirmiş. Bu çalışmaya göre normalleşirken yüksek-orta ve düşük risk grubu faaliyetler yer alıyor.

Kalabalık alanlar en yüksek risk grubu iken (stadyumlar, spor salonları, tema parklar, barlar), düğün ve cenazelere katılmak, uçak seyahati, kuaföre gitmek orta-yüksek risk grubunu oluşturuyor.
Ofise gitmek, ev gezmesi, avm’de alışveriş, herkese açık yüzme havuzu, kumsala gitmek orta risk grubunu; market alışverişi,  açık alanda başkalarıyla görüşmek, açık alanda yemek, 1-2 günlük otel konaklaması ise düşük-orta risk grubu faaliyetleri arasında yer alıyor.


Artık iyice normalleştik. Hatta daha da normalleşmek istiyoruz. Peki en risksiz ne var?

Kampa gitmek ve dışarıdan yemek siparişi vermek. Aslında bu iki seçenek bile bunaldığımız süreçte kendimizi iyi hissettirmeye yeterli olabilir.
Artık evde ne yemek yapacağımızı gerçekten şaşırdık ya da farklı bir lezzeti mi özledik; onu yemenin vereceği haz evde bile olsak fazlasıyla iyi gelecektir. 
Kamp. Doğayla iç içe olmak, uğultudan uzak rüzgarın, denizin, kuşların sesine uyanmak ruhumuzu, zihnimizi ve bedenimizi dinlendirecektir.
Hal böyle olunca da kendi sağlığımızı ve toplum refahını gözetmek çok zor olmamalı diye düşünüyorum.


Ne için hangi riski aldığımızın farkında olmak da belki bize yardımcı olacaktır. Dolaplarımız elbiselerle dolup taşmışken yeni bir elbise daha için mi alışveriş riski alıyoruz? Ya da  güzelliğimizle hayran bırakamazsak diye mi kapalı spor salonlarına gidiyoruz? Veya sosyal kişiliklerimizden ve sosyal medya paylaşımlarımızdan ödün vermemek için mi etkinliklere gidiyoruz?


Yoksa zorunluluktan ofisimize gidip, market alışverişimizi yapıp, insan olmanın gereği belli kişileri görüp, müzik sesine hasret açık hava konserine mi gidebilmek istiyoruz?


Demin de sorduğum gibi, ne için hangi riski alıyoruz?
Sağlıkla ve sevgiyle kalalım.

Diğer yazılar için: https://kafaseslericom.wordpress.com/author/idilguneysimsek/