Tatil Zamanı

Tatil

Okulların da kapanmasıyla birlikte artık iyice tatil zamanı geldi. Özellikle kaygı dolu ve yorucu, olağanüstü bir süreç yaşadığımız pandemi döneminde bütün bu gündelik hayat sorunlarından kaçmayı ve rahat bir nefes almayı kim istemez ki?

Aslında tatil olgusu her zaman olumlu duyguları çağrıştırır. Şartlara göre çıkılabilecek ara sezonlar bir yana, Yaz-Kış tatili olarak oturmuştur bir kere kafamıza. Aksi bir durum mutsuzluk sebebidir.

Peki tatili bu kadar özel kılan nedir?

Zorunluluklarla rutine dönüşmüş, yorucu hayat temposundan kaçıştır tatil. Sanki o an itibariyle bütün sorumlulukları geride bırakırız ve kendimiz için dilediğimiz gibi yaşayabileceğimiz bir 10 günün içine bütün umutlarımızı, hayallerimizi, hatta yaşama sevincimizi sığdırırız. Kısa süreli hedonistik bir hazdan ziyade bedeni ve ruhu dinlendirmeye yönelik varoluşsal bir ihtiyaçtır bana göre. Rutinden ve sıkıntılardan uzak “yeryüzündeki cennet”i deneyimlememizi sağlar.

Keşfetme, merak, macera, mutluluk, huzur, dinginlik gibi olumlu duygular baskındır. Çünkü zaten o duyguları yaşamaya niyet etmişizdir.

Yeni bir lezzet, farklı bir kültür olması gerekmez illa her zaman; sadece iklimin değişmesi, soluduğumuz havanın farklılaşması, pencereden dışarı baktığımızda manzaranın değişmesi bile bütün kimyamızı değiştirir.

Hal böyle olunca da yeryüzündeki cennet deneyimimiz güzel anılar olarak zihinlerdeki unutulmaz yerini alır. “İnanılmaz bir şey yemiştim orada, oranın suyu havası bir başkaydı. Bir yere gitmiştim şöyle bir bina görmüştümden şöyle bir insanla tanışmıştım”a kadar seyahat; duyularımızın açık olduğu ve bu sayede hissedilen duygularla kalbimizde, aklımızda anı olarak kalıcı yer edinen bir deneyimdir. Çoğu zaman hediyeliklerle döneriz tatillerden. Hatıra olarak anılarımızı kendimizle birlikte rutine getiririz.

Tatil ve seyahat önemlidir. Eksikliği varoluş ve hayat mücadelemize sert bir darbe vurur. Ya hırçınlaşırız ya da buruklukla geçmişteki anılarımıza tutunuruz. Özellikle pandemi sürecinde bunu daha da net gözlemleme şansımız oldu. Büyük bir kesim geçmiş tatil anılarını özlemle paylaştı. Şimdiyse normalleşme süreciyle birlikte eski anılar yerini yenilerini inşaa etmeye bıraktı… Ne kadar doğru veya temkinli olduğu başka bir yazının konusu.

Pandemi sürecinden bağımsız olarak kişisel görüşüm; “Yaşam aktığı sürece yeryüzündeki cenneti deneyimleme ve yeni anıların inşaası herkesin en doğal hakkı ve ihtiyacıdır.”

Bu nedenle tatili farklı anlamlandırmak, “hayatın içinde bir lüks veya kısa vade haz arayışı” olarak değerlendirmek veya “olmasa da olur” diyebilmek kişisel bir bakış açısı meselesidir. Benim dileğim uygun ekonomik koşullarla ve zaman yönetimiyle herkesin bu hakka sahip olabilmesi yönünde.

Sağlıklı günler.

Diğer yazılar için: https://kafaseslericom.wordpress.com/author/idilguneysimsek/