Siyaset Dilinden Sıkılmadınız Mı?

Siyaset maalesef ki her şeyin içine girdi. Müzik tartışırken siyaset, sinema tartışırken siyaset, yemek tartışırken siyaset… İki lafımızın birinde siyaset. Sıkılmadınız mı gerçekten? Ne geçiyor elinize? Yahu hadi her şeyi siyasetle konuştuk da “Sağlık” konusunu nasıl siyasal zeminde tartışabiliyoruz? Bu nasıl bir aymazlık? Arkadaşlar, ağabeylerim, ablalarım, kardeşlerim ateşle oynadığımızın farkında mıyız?


Şimdiye kadar neleri siyaset üzerinden tartıştık?

Her şeyi diyorum ama hadi biraz açalım. Eğitim tartışmaları yıllardır sürüp gidiyor. Eğer unuttuysanız hatırlatayım, 1997′ de 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilirken çok az bir kesim “bu sisteme hazır mıyız?” ya da “geleceğimize etkisi ne olacak?” diye tartışabilmişti. Konusu açıldığı andan itibaren neredeyse bütün tartışmalar siyasi söylemler etrafında dolaşıp durmuştu. 2010 yılından itibaren 8 yıllık eğitimin değiştirilmesi konuşulurken de kimsenin sistemi konuştuğunu hatırlamıyorum. Aynı 1997′ deki gibi siyasi söylemler etrafında tartışıldı. Geleceğimizi şekillendirirken ne kadar bilinçliymişiz değil mi? Çünkü PISA sonuçlarımız harika.
Bunu hatırlatma olsun diye bir örnek olarak verdim. Haber başlıkları bile ne kadar benzer değil mi? Lütfen unutmayın geçmişte neler konuştuğumuzu. 1950’lerden buna hep aynı konuları hep aynı siyasi söylemler etrafında konuşup farklı sonuçlar almayı mı düşünüyoruz?

Doğruya doğru, yanlışa yanlış demek, diyebilmek. 

Sırf siyaset uğruna nasıl doğruya yanlış, yanlışa doğru diyebiliyoruz? Bazı haberler rutin haline geldi farkında mıyız? Muhalefet sırf muhalefet olsun diye iş yaptırtmamak isterken, iktidar sırf kendisinden çıkmadı diye olabilecek işleri yapmıyor. Kim kazanıyor sonunda? Ben uzun vadede kazanan görmüyorum. Ülkece bataklık içinde debelenip durduğumuzu hissediyorum aksine. En derin üzüntüm de sırf eleştirmek için iyi olanı bile desteklemememiz ya da sırf bizden çıkmadı diye doğru gelen önerileri bile reddetmemiz. Nerede ve ne zaman bitecek bu sürtüşme?


Daha da önemli bir konu var aslında. Yavaş yavaş yeni nesil ile ilgili araştırmalar ve bilgiler dökülmeye başladı. Yeni nesil bu sürtüşmeden rahatsız. Yeni nesil bambaşka bir siyaset anlayışı ile gelişiyor. Apolitik gibi görünen ama aslında bütün ideolojilerden arınmaya çalışan ve insan diyen bir nesil doğuyor. Ve maalesef saçma sapan sürtüşmelerimiz yüzünden bu nesil kendi yolunu kendisi bulmaya çalışıyor. Bu yüzden başka kültürlerden etkileniyorlar. Sonuç ne olur, nereye evrilir bilmiyorum.

Gemide hepimiz batıyoruz.

Türkiye zor bir süreçten geçiyor. 18 senedir aynı iktidar olduğu için muhalefet de sürekli buradan yola çıkarak eleştirilerini sıralıyor. Hatta bu pandemi süreci sonrasında normalleşmenin başlamasıyla 3 aylık eksik kalan süre tamamlanmak istercesine iktidar-muhalefet sürtüşmesi yaşanıyor. 
İyi de elinizi vicdanınıza koyup söyleyin bu duruma gelmemizdeki tek suç iktidarın mı? İyisine de kötüsüne de ne olursa yaptırmayız, yanlış diyen muhalefetin hiç mi suçu yok? Doğru atılan adımlara ne kadar destek verdik de yanlışında hesap soruyoruz. Bu noktada sadece muhalefete kızmıyorum tabii ki! İktidara da soruyorum ne kadar kucaklayıcı olduk da şimdi doğruya da karşı çıkıyorsunuz diye çıkışıyoruz? Ya peki iktidarıyla muhalefetiyle bugünkü siyasi düzeni destekleyenler bizler! Desteklediğimiz taraflardan ne kadar hesap sorduk da desteklemediğimiz tarafa bu kadar laf söyleme hakkını görüyoruz kendimizde?


Çok geride kaldık a dostlar çok! Eski alışkanlıklarımızı, eskiden yeni çıkartma çabalarımızı bir kenara bırakma zamanı geldi. Yeni nesli, yeni normalleri görmenin ve ona göre adım atmayı ve en önemlisi siyaset dilini bırakıp barışmayı, saygı duymayı hatırlamanın zamanı geldi.


Dipnot: Ya tüm kesimler olarak barışacağız ya da bu gemide hepimiz boğulup gideceğiz.


Yazının Sorusu: Daha mutlu yaşamak istemez misiniz?

Diğer yazılarımı okumak için: https://kafaseslericom.wordpress.com/author/eraykagansimsek/