Nöro Linguistik Programlama

Nöro Linguistik Programlama nedir?

Kişisel gelişim alanında da maalesef o kadar hızlı bir tüketim söz konusu ki ardı arkası kesilmeyen ve modül modül uzmanlaşma yolculuğuna götüren eğitim paketleri arasında dönemsel olarak moda olanlar ve/veya popülaritesini kaybeden kuramlar oluyor. “Mindfulness ve Özşefkat” akımının revaçta olduğu günümüzden birkaç seneler önce moda olan kuramlardan biri de NLP idi. Belki de özellikle psikologlar ve psikiyatrlar tarafından eleştirel yaklaşılan “Koçluk” akımıyla birlikte anıldığı için NLP’den artık daha az söz ediliyor. Oysaki “Mindfulness in/ NLP out” gibi bir bakış açısı yerine disiplinlerarası yaklaşımla değerlendirilebilecek pek çok kuram mevcut. Çünkü insan ve insana özgü olanın keşfine duyulan merak asla bitmeyecek…

Nöro Linguistik Programlama, 1970’li yılların başında dilbilimci John Grinder ile matematikçi, bilgisayarcı ve Gestalt terapisti Richard Bandler’in çalışmalarıyla doğmuştur.

NLP nöro linguistik programlama

Grinder ve Bandler alanlarında üstün performans sahibi üç terapi uzmanını ve davranışlarını analiz etti. Bu terapistler; modern aile terapisinin kurucusu Virginia Satir, Gestalt terapisinin kurucusu Fritz Perls ve modern hipnoterapinin kurucusu Milton Erickson idi. Grinder ve Bandler, çalışmalarının sonucunda bu üç kişinin de farklı tarzlarına rağmen benzer kalıpları olduğunu keşfederek çalışmalarını daha da derinleştirdi ve modelleme yaparak birtakım teknikler geliştirdi.

“Nöro”, bilinçli veya bilinçsiz düşüncelerin yer aldığı nörolojik sistemi; “Linguistik”, dilin deneyimleri anlamlandırmasını ve iletişimi, “Programlama” ise davranış ve düşüncelerin kodlanabildiğini ve yeniden üretilebileceğini ifade eder.

Şöyle düşünelim; öğrenme nedir?

Tekrar veya yaşantı, yani çevreyle girdiğimiz etkileşim sonucu iz bırakarak davranışlarımızda meydana gelen sürdürebilir ve kalıcı değişikliklerdir. Bizler hayatımızın başlangıcından itibaren bilinçli veya bilinçsiz sürekli bir şeyler öğreniyoruz. İnsan zihninin bir bölümünün bilinçten uzaklaştırılan bilinçdışı süreçlerden oluştuğunu belirten pek çok araştırma vardır.

(Nöropsikanaliz’e dair detaylı bilgi: https://www.psikolog.org.tr/tr/yayinlar/dergiler/1031828/tpb134009.pdf)

Nöro Linguistik Programlama düşünme, gözlem ve eylemin altını çizerek bireyin bilinçli bir amaç ile istekleri yönünde ilerlemesinin önemini vurgular. Buna uygun dil ve davranış kalıpları öğretir. Çünkü her davranışın bir yapısı vardır ve bunun bize fayda sağlayıp sağlamadığını anlamak algılama yeteneğimize bağlıdır.

Mesela genelde olumsuz tanımlamalar üzerinden iletişim kurduğumuzun farkında mıyız? “İstemiyorum, yapamam, sevmiyorum”. “Ne istiyorum? Yaparsam ne olur? Peki neyi seviyorum? “sorularını ne kadar soruyoruz?

Ulaşmak istediğimiz şey, istediğimiz bir şeyse neden ona ulaşmak için de “yapma” eylemini etkinleştiren pozitif kelimeler seçmiyoruz?

Ulaşmak istediğimiz noktayı zihnimizde canlandırabiliyor muyuz? Görsel, işitsel, duygusal açılardan nasıl hissedeceğimizi söyleyebiliyor muyuz? Arzuladığımız durumun gerçekleşmesi için gerekli sorumluluğu taşıyor muyuz? Yoksa sürekli kendimizin dışındaki kişi ve durumlara mı bağlıyoruz?

Nöro Linguistik Programlama aslında bize gözlem ve yorumlama yeteneği kazandırıyor. Şayet yaptıklarımız bizi hedefimize götürmüyorsa ya da istediğimiz tepkileri almamızı sağlamıyorsa o zaman istediğimiz tepkiyi alana kadar başka bir şey yapmamız, başka bir davranış sergilememiz gerektiğini söylüyor.

Çevremizi algılayışımız, iletişim kurma biçimimiz, tepkilerimiz, duygu, düşünce ve davranış kalıplarımız hakkında bilinçli bir farkındalık geliştirebilirsek gelişime ve değişime açık hale gelebileceğimizi hatırlayalım.

Diğer yazılar için: https://kafaseslericom.wordpress.com/author/idilguneysimsek/